Kendi Kalesini Yağmalayan Kral:
İşletme Sahiplerinin Şirketlerini Sömürme Fenomeni ve Kurumsal İntiharın Anatomisi

Barış Ekerbiçer
-Türkiye’de KOBİ’lerin %80’i 10 yıldan önce faaliyetini sonlandırıyor. Bu kısa ömürlerin ardındaki en gizli ama en yıkıcı dinamik ise çoğu zaman dış rekabet değil, bizzat işletme sahibinin şirketi içeriden sistemli biçimde tüketmesidir.
Şahıs ile Şirketin Psikopatolojik İç İçe Geçişi
Türkiye’de KOBİ’lerin ortalama ömrü 10 yılı geçmiyor. Bu kısa ömürde, iflasların arkasındaki en gizli ama en yıkıcı dinamik, çoğu zaman dış rekabet değil; sahibinin şirket varlıklarını sistematik olarak tüketmesidir. Bu, basit bir "kötü yönetim" değil; şahısla şirket arasındaki hukuki ve psikolojik sınırların erozyona uğradığı, finansal vampirizme varan bir patolojidir. Kendi inşa ettiği ekonomik kalesini, kişisel ihtiyaçları uğruna taş taş söken bir kral trajedisi...
Sömürü Mekanizmaları: Sistemli Bir İç Kanama
- "Şirket Benim Bankam" Yanılsaması:
- Kişisel Tüketim Finansmanı: Lüks otomobil alımları, tatiller, konut kredileri... Şirketin nakit akışı, sahibinin kişisel yaşam tarzını sübvanse etmek için kullanılıyor.
- Vergi Arbitrajı Tuzağı: "Şirketten çekersem vergisi düşük olur" mantığıyla yapılan özkaynak çekimleri, uzun vadede özkaynak erozyonu ve borçlanma maliyetlerini katlıyor.
- Kayıp Fırsat Maliyeti: Büyümeyi İhmal Etmek
- AR-Ge, dijital dönüşüm, nitelikli insan kaynağı gibi yatırımlar erteleniyor. Çünkü kaynaklar, sahibinin kişisel bilançosuna aktarılıyor.
- Şirket, "süt veren inek" muamelesi görüyor. Sağılıyor ama beslenmiyor.
- Hukuki Sınırların Bulanıklaşması:
- Ticari İşlem Maskesi: Kişisel harcamaların "iş gideri" olarak gösterilmesi (ör: aile tatilinin "fuara katılım" olarak faturalanması). Bu, vergi kaçakçılığı riskini doğurur.
- Teminat Kısır Döngüsü: Sahip, şirket varlıklarını (gayrimenkul, makine) kişisel kredilerine teminat gösteriyor. Şirket iflasa sürüklendiğinde, bu varlıklar da ipotek altında kalıyor.
Psikolojik Kökler: Neden Sahipler Kendi 'Çocuklarını' Yiyor?
- Mülkiyet İllüzyonu: "Ben kurduysam, benimdir" düşüncesi. Şirket, bağımsız bir tüzel kişilik değil; sahibinin uzvu gibi görülüyor.
- Kurumsallaşma Korkusu: Profesyonel yönetici getirmek, sistem oturtmak, yetki devri... Bunlar, sahibi "gereksiz" hissettirebilir. Sömürü, kontrolü elinde tutmanın patolojik bir yolu.
- Sosyal Statü Açlığı: Lüks tüketim, "başarı" göstergesi olarak sunuluyor. Şirketin kasası, bu status anxiety (statü kaygısı) için hortumlanıyor.
Sonuçları: Bir Ekonomik İntiharın Anatomisi
- Likidite Tuzakları: Nakit sıkışıklığı kronikleşiyor. Tedarikçi ödemeleri gecikiyor, bankalar kredi limitlerini kesiyor.
- Vergi ve SGK Borçları: Şirket kaynakları kişisel harcamalara aktarıldığı için, devlete olan borçlar birikiyor. Cezalar, faizler, hacizler...
- Marka İtibarının Çöküşü: Çalışanlar maaş/yeterli maaş zammı alamazken, patronun yeni arabası göze batıyor. Motivasyon ve sadakat eriyor.
- Yapısal Kırılganlık: Şirket, sahibinin kişisel finansal risklerine açık hale geliyor. Sahibin bireysel borcu, şirketin iflası demek.
Çıkış Yolu: Şahıs ile Şirketin Ayrışması (Disaggregation)
- Profesyonel CFO/Zorba Mali Müşavir: Kişisel çekimleri sınırlayan, nakit akışını koruyan bağımsız bir finans lideri.
- Kişisel Bütçe Disiplini: Sahip, kendine gerçekçi bir maaş bağlamalı. Lüks tüketimler, ancak bu maaşla yapılmalı.
- Şirket Anayasası (Corporate Charter):
- Sahip-şirket kredi ilişkileri piyasa koşullarında ve resmi sözleşmeyle.
- Büyük varlık satışları/ipotekler için yönetim kurulu onayı.
- Danışman Kurul (Advisory Board): Denetim mekanizması olarak bağımsız isimler.
- Psikolojik Kopuş: Sahip, kendini "girişimci" değil, "kurucu hissedar" olarak konumlandırmalı. Şirket, onun mirası olmalı, kişisel bankası değil.
Kurumsal Şizofreninin Bedeli
Şirketini sömüren sahip, kendi ekonomik DNA’sını parçalıyor. Bu, bir kurumsal şizofrenidir: Varlığını sürdürmek için kurduğu yapıyı, kişisel açlığıyla yok ediyor. Unutulmamalıdır: Şirketler ölümsüz olmak üzere tasarlanır, sahipler değil. Geride bırakacağınız, bir Rolex saati değil; ayakta kalan, değer üreten bir kurum olmalı. Kendi mirasınızı yağmalamak, tarihin en trajik ekonomik intiharıdır.